Az Bilinen Ama Büyüleyen İç Anadolu Kasabaları

İç Anadolu denildiğinde akla genellikle geniş bozkırlar, büyük şehirler ya da tarihi kalıntılar gelir. Ancak bu bölge, sadece Ankara, Konya ya da Kapadokya’dan ibaret değildir. Arka planda kalmış ama dokusuyla, tarihiyle ve samimiyetiyle ruhu besleyen pek çok küçük kasaba, keşfedilmeyi bekliyor. Kalabalıklardan uzak, zamana karşı direnen bu kasabalar; kültürle iç içe, doğayla baş başa bir yolculuk arayanlara huzur dolu bir rota sunuyor. İşte İç Anadolu’nun kıyıda köşede kalmış ama keşfedildiğinde bir daha unutulmayacak kasabaları…

Beypazarı – Ankara

Ankara’nın yaklaşık 100 km batısında yer alan Beypazarı, Osmanlı döneminden kalma konakları, Arnavut kaldırımlı sokakları ve geleneksel el sanatlarıyla adeta bir açık hava müzesidir. Gümüş işlemeciliği, bakır eşyaları ve 80 katlı baklavasıyla meşhurdur. Tarihi hanlar, hamamlar ve müzeler kasabanın geçmişten bugüne taşıdığı ruhu yansıtırken, İnözü Vadisi gibi doğal güzellikler de fotoğrafçılar için ayrı bir hazinedir.

Güzelyurt – Aksaray

Kapadokya’nın gölgesinde kalan ama bir o kadar etkileyici olan Güzelyurt, taş evleriyle ve derin tarihi dokusuyla dikkat çeker. Eski bir Rum kasabası olan bu yerleşim, kayalara oyulmuş kiliseleri, yer altı şehirleri ve doğal vadileriyle masalsı bir havaya sahiptir. Kalabalıktan uzak, mistik bir atmosferde tarihle baş başa kalmak isteyenler için harika bir alternatiftir.

Divriği – Sivas

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası ile tanınsa da kasabanın kendisi de başlı başına bir tarih hazinesidir. Dağların arasında kurulu olan Divriği, Selçuklu mimarisinin ihtişamını ve Anadolu’nun derin kültürel mirasını bir arada sunar. Kasabanın taş evleri, dar sokakları ve sıcak halkı, gelenleri geçmişe taşıyan bir atmosfer oluşturur.

Göynücek – Amasya

Yeşilırmak kıyısına kurulu bu küçük kasaba, çevresindeki doğal zenginlikler ve termal kaynaklarla dikkat çeker. Turizm anlamında çok fazla tanıtılmasa da, doğayla baş başa kalmak isteyenler için harika bir yerdir. Yürüyüş rotaları, göletler ve doğal yaşam alanlarıyla iç içe bir ortam sunan Göynücek, özellikle bahar aylarında dingin bir tatil için idealdir.

Perşembe – Çorum

Çorum’un az bilinen ilçelerinden biri olan Perşembe, özellikle doğal güzellikleriyle öne çıkar. Kızılırmak’ın çevresinde şekillenen kırsal yapısı, bölgeye pastoral bir hava katarken, yerel halkın samimiyeti de ziyaretçilere içten bir karşılama sunar. Kalabalıktan uzak, özgün Anadolu köy yaşamını deneyimlemek isteyenler için değerlidir.

Seydiler – Karaman

Karaman ilinin küçük bir beldesi olan Seydiler, geleneksel Türk evleri ve doğal ortamıyla dikkat çeker. Sakinliği, tarihî dokusu ve halkının misafirperverliği ile Anadolu’nun gerçek yüzünü görmek isteyenler için huzurlu bir destinasyondur. Yakın çevresinde bulunan küçük mağaralar, yaylalar ve piknik alanları günübirlik keşifler için uygundur.

Sille – Konya

Konya şehir merkezine sadece 8 kilometre uzaklıkta bulunan Sille, tarihi kiliseleri, taş yapıları ve manastır kalıntılarıyla hem Müslüman hem Hristiyan geçmişe tanıklık eden önemli bir yerleşimdir. Aya Eleni Kilisesi, taş köprüleri ve restore edilmiş taş evleri ile fotoğraf tutkunları için etkileyici bir kasaba atmosferi sunar. Ayrıca çömlekçilik gibi geleneksel el sanatlarının hâlâ yaşatıldığı bir yerdir.

Ovacık – Kırıkkale

İç Anadolu’nun en sade ama bir o kadar da karakteristik ilçelerinden biri olan Ovacık, yüksek platolarda kurulmuş, tarım ve hayvancılıkla iç içe bir yaşam sunar. Burası teknoloji ve betonun henüz dokunmadığı alanlardan biridir. Doğal köy yaşantısını deneyimlemek, bozkırın ortasında yıldızları seyretmek isteyenler için mükemmel bir tercih olabilir.

Bu özel kasabalar, sadece haritada küçük noktalar gibi görünse de ruhunuzda büyük izler bırakacak keşiflere ev sahipliği yapar. İç Anadolu’nun bu saklı hazinelerini yerinde görmek, taş sokaklarında yürümek ve yöre insanıyla tanışmak isterseniz, sizin için özel olarak hazırladığımız İç Anadolu turlarımıza göz atabilirsiniz.